Tamamı firari olan sanıklar, avukatları aracılığıyla mahkemeden “tutuklanmama güvencesi” talep etti. Hukuk çevrelerinde bile “Bu kadarına da pes” dedirten talep, mahkeme tarafından anında reddedildi.
MAHKEMEDEN NET TAVIR: ANINDA RED
Patronlar Kulisi’nden Ercan Öztürk’ün haberine göre; Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18 Aralık 2025 tarihinde görülen duruşmada, aralarında Gül İnşaat sahibi Ali Gül ile Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Nuraydın Sak’ın da bulunduğu beş firari sanığın avukatları skandal bir istekte bulundu.
Sanık vekilleri,
“Müvekkillerimizi mahkemeye getiririz ama tutuklanmama güvencesi istiyoruz”
şeklinde talepte bulundu.
Mahkeme heyeti, bu talebi “hukuki ve yasal koşullar oluşmadığı” gerekçesiyle derhal reddetti.
ÖLÜM VİLLALARI DAVASI NASIL BAŞLADI?
İstanbul Büyükçekmece’de, gevşek zemine ve fore kazık kullanılmadan inşa edildiği iddia edilen 144 villalık lüks projeye, rüşvet karşılığı ruhsat verildiği öne sürülmüştü. Aralık 2023’te yapılan operasyonla aralarında belediye yöneticileri ve müteahhitlerin de bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı.
Mayıs 2024’te sanıklar hakkında rüşvet, görevi kötüye kullanma, imar kirliliği, resmi belgede sahtecilik dahil olmak üzere 5 ayrı suçtan dava açıldı.
Ancak yargılama sürecinde Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı Arzu Al’ın verdiği tahliye kararının ardından, Ali Gül dahil bazı sanıklar firar etti. Hakim Arzu Al, bu karar sonrası HSK tarafından açığa alındı.
İMAJ OPERASYONU: “ÖLÜM VİLLALARI” ARTIK YOK MU?
Kamuoyunda büyük tepki çeken proje için adeta bir algı operasyonu devreye sokuldu.
Önce “4 Mevsim İstanbul”, ardından “Rose Marine Village” adıyla proje yeniden markalandı.
“Ayrıcalıklı bir yaşam” sloganıyla satışa sunulan villalar için emlak danışmanları, fiyat bilgisini telefonda vermekten kaçındı. 2024’te 60–80 milyon TL aralığında olduğu belirtilen villaların güncel fiyatları ise sır gibi saklanıyor.
“SATIŞ YOK” DENİLDİ, 3 VİLLA SATILDI!
Büyükçekmece Belediyesi, projenin mühürlü olduğunu ve satış yapılamayacağını savunsa da gerçekler başka çıktı. Özel bir bankadan alınan ipotekle 2025 yılı içinde üç villanın satıldığı ortaya çıktı. Satışlar, davanın ve firari sanıkların gölgesinde gerçekleştirildi.
KAMUOYU SORUYOR: BU NASIL CÜRET?
Firari sanıkların mahkemeye gelmek için “tutuklanmama garantisi” istemesi, dosyanın ulaştığı noktayı gözler önüne serdi. Hukukçulara göre bu talep, yalnızca yargıya değil, kamu vicdanına da açık bir meydan okuma niteliği taşıyor.
