MedyaRadar’dan Ercan Öztürk’ün aktardığı ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Miyase İlknur’un köşesinde detaylandırdığı bilgilere göre; Kasım Garipoğlu, yalnızca bir “iş insanı” değil, milyon dolarlık para transferleri, çöken hayatlar ve örtbas edilen suç iddialarının merkezindeki isimlerden biri.
Nesim Malki’den Sümerbank’a: İlk Büyük Karanlık Dosya
1995’te Bursa’da suikasta kurban giden iş insanı Nesim Malki, Garipoğlu ailesinin adının ilk kez yüksek sesle anıldığı dosyanın merkezindeydi. Sümerbank ihalesini kazanan Hayyam Garipoğlu, bankayı satın almak için Malki’den milyonlarca dolar borç aldı. Malki’nin öldürülmesinin ardından başlayan yargı süreci ise yıllar boyunca tam anlamıyla aydınlatılamadı.
Hayyam Garipoğlu’nun DGM’deki savunması hâlâ hafızalarda:
“İstiklal madalyalı bir kişinin torunuyum.”
Ancak bu sözler, Sümerbank’ın içinin boşaltıldığı gerçeğini örtemedi. Garipoğlu kardeşler hapis yattı, çıktı; sistem ise işlemeye devam etti.
Rakı Fabrikası, Bandrol Vurgunu ve Devam Eden Dokunulmazlık
Tahliyeden sonra bu kez Burgaz Rakı ile sahneye çıkan Garipoğlu ailesi, bandrol vurgunu iddialarıyla yeniden soruşturmaların odağına girdi. Polis baskınları, kesilen cezalar ve devam eden faaliyetler… Sonuç yine değişmedi: Kimseye dokunulmadı.
Türkiye’nin En Vahşi Cinayetlerinden Biri: Münevver Karabulut
2009’da Münevver Karabulut’un Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilmesi, yalnızca bir cinayet değil, bir adalet krizi yarattı. Cem Garipoğlu’nun aylarca yakalanamaması, ailesinin rolüne ilişkin iddialar ve sonrasında cezaevindeki “intihar” süreci, kamu vicdanında kapanmayan bir yara bıraktı.
Baba Hayyam’ın Yerine Oğullar: Kasım ve Fatih Garipoğlu
Bugün sahnede Hayyam Garipoğlu’nun oğulları var: Kasım ve Fatih Garipoğlu. Lüks yatlar, VIP partiler, sosyal medyada “hayırsever” imajı… Ancak perde arkasında çok daha ağır iddialar bulunuyor.
Kasım Garipoğlu’nun sahibi olduğu GKFX adlı finans şirketinde yaşanan 29 milyon dolarlık kayıp, altı çalışanın tutuklanmasıyla sonuçlandı. Daha da çarpıcı olan ise, bu paranın Garipoğlu’nun yurt dışındaki şirketlerine aktarıldığının bilirkişi raporlarıyla ortaya konması.
Bir Baba İftiraya Dayanamadı, Cezaevinde İntihar Etti
Miyase İlknur’un yazısında en sarsıcı bölüm ise şu:
Altı çalışandan biri, üzerine atılan suçlamalara dayanamayarak cezaevinde intihar etti. Geride bir çocuk, parçalanmış bir aile kaldı. Sorumlular ise hâlâ serbest.
Kara Para, VIP Partiler ve “Ahtapotun Kolları”
Eski MASAK Başkan Yardımcısı Dr. Ramazan Başak, Kasım Garipoğlu’nun Boğaz’daki yalısında düzenlenen VIP uyuşturucu ve seks partilerine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu suskunluk, gerçeklerin kabulüdür. Ahtapotun kolları bir gün yargı önünde hesap verecek.”
Bugün Kasım ve Fatih Garipoğlu’nun uyuşturucu operasyonunda adreslerinde bulunamaması, bu sözlerin tesadüf olmadığını bir kez daha gösteriyor.
Değişen Sadece Zaman, Skandallar Aynı
Garipoğlu ailesi için tablo net: İsimler değişiyor, yöntemler evriliyor ama karanlık iddialar hiç bitmiyor. Mallara el konuluyor, soruşturmalar açılıyor, ancak perde arkasındaki koruma zırhı hâlâ tam anlamıyla delinmiş değil.
