Bir tarih göçtü: Atatürk’ün ebediyete uğurlanışının 87. yılı

Hiç bitmeyecek bir sessizliğe bürünmesine dakikalar kala, Dolmabahçe Sarayı’nın ağır duvarlarında yankılanan o cümle tarihe kazındı:
“Bak, bir tarih göçüyor...”
Takvimler 10 Kasım 1938’i, saatler 09.05’i gösterdiğinde, bir milletin kalbi durdu.

87 yıl oldu...

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikal edeli tam 87 yıl oldu.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 10 Kasım sabahı saat 09.05’te, Türkiye’nin dört bir yanında hayat duracak, sirenler çalacak ve milyonlar saygı duruşunda bulunacak.

Kanlı cephelerden medeniyete uzanan bir ömür

19 Mayıs 1881’de başlayan o büyük yolculuk, cephelerde kazanılan zaferlerle ve Cumhuriyet’in kuruluşuyla şekillendi.
Atatürk, “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek yalnızca bir milleti kurtarmadı; bir ulusa yeniden doğmayı, düşünmeyi, sorgulamayı ve üretmeyi öğretti.
Bugün 87 yıl sonra bile, onun fikirleri Türk milletinin yolunu aydınlatmaya devam ediyor.

Anma törenleri yurt genelinde düzenleniyor

Başta Anıtkabir olmak üzere, yurt genelinde resmi ve halk törenleri düzenleniyor.
İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Samsun ve Çanakkale gibi şehirlerde vatandaşlar meydanlarda, okullarda ve anıtlarda bir araya geldi.
Sivas’ta düzenlenecek özel etkinlikte, Atatürk’ün 10 Kasım sabahı Dolmabahçe Sarayı’ndaki son anları canlandırılacak.

9’u 5 geçe saygı duruşu

Türkiye genelinde sirenlerin çalacağı 09.05’te trafik duracak, okullarda, meydanlarda ve evlerde milyonlarca kişi aynı anda saygı duruşuna geçecek.
O an, yine her yıl olduğu gibi gözyaşlarıyla, dualarla ve derin bir minnetle yaşanacak.

Atatürk’ün fikirleriyle yaşayan bir millet

Her geçen yıl, Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözü bir kez daha yankılanıyor.
Ulu Önder’in akıl, bilim, özgürlük ve adalet temelli fikirleri, yalnızca geçmişi değil geleceği de aydınlatmaya devam ediyor.