Türk Tarih Cemiyeti tarafından yazılan ve kurul toplantılarına bizzat Atatürk’ün başkanlık ettiği bu eser, dünya uygarlığının başlangıcında Türk kavimlerinin rolünü detaylı biçimde işliyordu.

Kitap Türkiye’de 1933’ten 1941’e kadar ders kitabı olarak okutuldu; ancak 1941 sonrası tamamen programdan çıkarılarak yerini Batı merkezli ve Yunan uygarlığını esas alan yeni tarih anlayışına bıraktı. Bu değişimle birlikte Atatürk’ün üzerinde durduğu pek çok tarihsel tespit müfredattan silindi.

İşte Atatürk döneminin tarih ders kitaplarında yer alan, bugün hâlâ tartışılan dikkat çekici bölümler…

YAZININ İCADI: “Sümer Yazısı Türk Kökenlidir”

Kitapta, yazının kökenine dair şu ifadeler yer alıyor:

“Yazı, tarihten evvelki devirlerde Türkler tarafından icat olunmuş ve göçlerle bütün yeryüzüne yayılmıştır.
Yazıyı Mezopotamya’ya anayurttan getirenler Sümer Türkleridir.”

Bu bölümde, hiyeroglifi andıran ilk işaret sisteminin Orta Asya kaynaklı olduğu vurgulanıyor.

ÇİN UYGARLIĞINI KURAN TÜRKLER

Atatürk döneminin tarih kitabı, Çin uygarlığının kuruluşunda Türk topluluklarının rolünü şöyle anlatıyor:

“Tarihin ilk günlerinden beri Çin, Türkellerinden ardı arkası kesilmeksizin gelen akınlara uğramıştır…
Çin yerlisini Taş Devri’nden çıkararak medeniyet yolunda yükseltmeye başlayanlar Türklerdir.”

Kitaba göre Çin’in ilk imparatoru sayılan Fu-Hi, Kansu bölgesine yerleşmiş bir Türk topluluğundandır. Türklerin üç sülale halinde Çin tahtına hâkim olduğu ve Orta Çin’de ardı ardına devletler kurduğu detaylı biçimde aktarılıyor.

İSKİT (SAKA) TÜRK İMPARATORLUĞU

Yazarlar, İskitlerin kökeninin Türk olduğuna dair o dönem dünya akademisinin çeşitli kabul ve tartışmalarını şöyle özetliyor:

“Eski Yunan tarihçileri İskitleri en medeni millet olarak tavsif ederler…
İskit sözünün Türklerin kendilerine verdiği ‘Saka’ adından bozma olduğu anlaşılmıştır.”

İskitlerin Karadeniz’in kuzeyinden Orta Asya’ya kadar uzanan geniş coğrafyanın en güçlü siyasi ve kültürel unsuru olduğu belirtiliyor.

SAKALAR VE HİNT-İSKİT İMPARATORLUĞU

Sakaların Hindistan’a ilerleyişi ve kurdukları imparatorluk ise şu şekilde aktarılıyor:

“Sakalar… Pencab’ı ele geçirdiler ve M.Ö. I. asırda Afganistan’dan Pencab ve Sind’e kadar büyük bir İskit-Türk İmparatorluğu kurdular.”

Kuşhanların da Türk kökenli olduğu, Hindistan’da Roma ve Çin kadar güçlü bir imparatorluk kurdukları vurgulanıyor.

BUDA’NIN TÜRK KÖKENİ – SAKYAMUNİ

Atatürk döneminin ders kitabındaki en çarpıcı iddialardan biri:

“M.Ö. 6. asırda kendisine Sakyamuni denilen bir Saka Türkü ortaya yeni bir din koydu… Kendisine hakikate varmış manasına Buda denirdi.”

Kitap, Buda’yı Türk kökenli bir düşünür olarak tanımlıyor ve Budizm’in yayılışındaki Türk etkisini detaylandırıyor.

MEZOPOTAMYA, MISIR VE ANADOLU’DA İLK TÜRKLER

Sümer, Akad, Elam gibi Mezopotamya uygarlıklarının; Mısır’a ilk yerleşen toplulukların ve Hititlerin Türk kökenli olduğuna dair Atatürk döneminin tarih tezinde yer alan ifadeler şöyle:

“Nil vadisini ilk işgal edenler Orta Asya'dan gelen Türk kabileleridir.”
“Küçük Asya’daki Hititler Hata Türkleridir.”
“İlk Fenikeliler Türk ırkındandır.”

Kitap, bu toplumların brakisefal kafa yapıları, tarım teknikleri ve metal işçiliği gibi kültürel özelliklerinin Orta Asya Türk topluluklarıyla benzerliğine vurgu yapıyor.

SON NOT: NEDEN SİLİNDİ?

Metnin sonunda, bu tarih tezinin 1941 sonrası müfredattan çıkarılmasının nedeni şöyle açıklanıyor:

Avrupa’da yükselen ırkçı dalga nedeniyle Turani/Türkik köken tezleri sansürlendi.
Hint-Avrupa teorisi politik sebeplerle hâkim kılındı.
Türklerin Sümer, İskit, Çin, Hint ve Mezopotamya uygarlıklarındaki rolü görmezden gelindi.

Atatürk’ün dil ve tarih çalışmalarının bugün hâlâ tartışılmasının sebebi; Batı merkezli kültürel üstünlük iddialarının dünya tarih yazımını şekillendirmesi olarak gösteriliyor.

 

Kaynaklardan silinen o kitabı okumak için tıklayın

 

Oda Tv - Kaan Arslanoğlu