41,1782
0,27%48,0591
0,47%4.719,96
0,98%10737.68
0,98%Yatırımcıların senaryosu, politika faizinde olası bir gevşeme adımıyla birlikte tahvil getirilerinde hızlı bir düşüş yaşanacağı yönündeydi.
Bu beklentiyle yapılan alımlar sonucunda piyasalarda ciddi bir hareketlilik oluştu. Özellikle 2 yıllık gösterge faiz, kısa sürede yüzde 40,50’den yüzde 38,60’a kadar geriledi. Tahvil piyasasında oluşan bu iyimser hava, yatırımcıların faiz indirimi konusunda oldukça yüksek bir beklenti içine girdiğini gösterdi.
Ancak piyasanın dengesi, siyasetten gelen ani bir gelişmeyle kısa sürede bozuldu. CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanması, risk algısını bir anda yükseltti. Yatırımcılar, politik tansiyonun artmasıyla güvenli liman arayışına yönelirken, tahvil faizleri sert bir dönüş yaptı. Son 24 saatte 2 yıllık gösterge faiz yüzde 40,89’a, 5 yıllık faiz yüzde 37,70’e, 10 yıllık faiz ise yüzde 32,89’a kadar yükseldi.
Yatırımcıların kayıplarının büyümesinin en önemli nedeni, faiz indirimi beklentisine göre “aşırı pozisyon” almaları oldu. Tahvil getirilerinde düşüş beklentisiyle yüksek miktarda alım yapan fonlar ve bankalar, politik gelişmelerin yaratabileceği risk primini hesaba katmadıkları için sert kayıplarla karşılaştı.
Bu, piyasalarda yaşanan ilk sarsıntı değildi. 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrasında da satış dalgası yaşanmış, yabancı fonlar ciddi zararlar etmişti. Şimdi yaşanan ikinci şok, piyasaların **“siyasi kırılganlık fiyatlaması”**nı daha belirgin hale getirdi.
Ekonomistler, son dönemde Türkiye tahvil piyasasının sadece Merkez Bankası kararlarına değil, aynı zamanda siyasi gelişmelere karşı da yüksek duyarlılık gösterdiğini vurguluyor. Bu durum, yabancı fonların Türkiye riskine yaklaşımında daha temkinli olmaları gerektiğinin de altını çiziyor.
MAGAZİN
1 saat önceMAGAZİN
1 saat önceGÜNDEM
3 saat önceEKONOMİ
3 saat önceMAGAZİN
7 saat önceMAGAZİN
9 saat önceMAGAZİN
10 saat önce